DİĞER
"Eserler kendi dönemleri ve şartları içinde ele alınmalılar. Bugünün gözlükleriyle dünü görmeye, daha da vahimi biçimlendirmeye çalışmak gerçekten cahilce ve bencilce… Sanki her şeyi en iyi biz biliyor, en iyi biz değerlendiriyoruz. İşte metinleri göz önüne sermeyi en çok bunun için gerekli görüyorum. Edebiyat tarihçisi en iyi yorumcu olamaz, hele her zaman hiç olamaz."
"Romanın bir noktasında yan karakter olarak düşündüğüm Eylül o kadar sahici, o kadar gerçekçi geldi ki, romanın içinde kendi romanını, kendi arayışını yarattı ve bu kitabı var kıldı. Bütün karakterler arasında yolculuğa çıkma cesaretini bir tek Eylül gösterebildi."
K24 Akademi Söyleşileri dizisinin ikinci konuğu, Duke Üniversitesi Asya ve Ortadoğu Çalışmaları Bölümü öğretim üyesi Didem Havlioğlu: Osmanlı Edebiyatı gibi bir alanı güncel kaygılarla anlamak mümkün değil
Divan şairinin derdi, sevgilinin güzelliğini anlatırken modern edebiyatta olduğu gibi okurun kafasında canlandırabileceği bir insan imgesi çizmek değildir…
Hiçbir kurgu, hukukî kurgudan daha kurgusal olamaz, zira doğruluk ve hatta evrensellik iddiasındadır. Hukuk, adalet anlayışı, toplumsal mutabakat, hepsi de Penelope’nin dokuduğu kumaş gibidir, durmaksızın dokunur, beri taraftan sökülür...
Baki Asiltürk ile şiir, gelenek, öncesi ve sonrasıyla 1980 kuşağı, Gezi sonrası şiir, eleştiri ve şairin alması gereken konumlar üzerine konuştuk. Asiltürk: Anlatacak ilginç bir hayatı ve hayata dokunan imgeleri olmayan zaten şiir yazmasın
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık